BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ

Bursaspor İnfo Yatırım Yönetimi yeni sloganı ile müthiş bir işe imza attı yine: “Birlikte Güçlüyüz” sloganı, içinde hem birlik beraberliği, hem başaracaksak hep beraber başaracağız mütevazılığını ve hem de bu kocaman şehrin kodlarını ortaya koyuyor. Doğrusu bu sloganı kim bulduysa yüreğine sağlık demek lazım.

Sezona tüm ümitlerini bırakıp, yine eski günlerdeki zorluklarla giren, Başkan Sezer Sezgin’in önderliğinde dik durma mücadelesi veren, çoğu çevrelerde Basketbolun da akıbeti futbol olacak söylemlerine muhatap olan takım, tam da bu Birlikte Güçlüyüz ruhu ile ayağa kalktı. Bir başarı öyküsü daha yazılmaya başladı, herkesin hayret dolu bakışlarının arasında.

Sezer Başkan kadar, bu ağır taşın altına elini değil bedeninin koyan bir özel adam da, Özgün Önver. Federasyondaki Rahat koltuğunu bırakıp, bu zor dönemde çok zor bir görevi kabul etti. Çok büyük tecrübe olduğunu, yaptığı oyuncu seçimleri ile ortaya koyan Önver, Bursaspor İnfo Yatırımın gücünü kendinden alan anlayışa çok iyi adepte oldu. Takımdaki neredeyse tüm yabancı oyuncuların gidişi ile taraftarın endişe içeren duyguları, bu başarı dolu süreçle,  umutlu ve sabırsız bir bekleyişe dönüştü.

Bu satırlardan çok eleştirdiğimiz Amerikalı şutör guard Jordan Floyd son dönemde fark yaratan oyuncuların başında yer aldı. Soğuk kanlı duruşu, lider kimliği, kendini bulduğunda neler yapacağını bizlere gösterdi. Özellikle Floyd konusunda yanıldığım için bir Bursasporlu olarak çok mutluyum.

Bu kısıtlı bütçe ile gelinen bu nokta harika ama, sloganda dendiği üzere Birlikte Daha Güçlüyüz. Bu slogan, taşın altına elini sokmayan kocaman şehre bir mesaj aslında. Bizimle olun, birlikte başaralım mesajı.

Geçen senelerde salona gelmekte yarışan iş adamlarına, Bursaspor aşıklarına hadi yeter, gelin bizim yanımıza mesajı.

Az, çok farketmez, destek verin, daha önce yaptık, başardık; yine yapacağız, yine başaracağız mesajı.

Bir gerçek var. Bursaspor camiası çok büyük bir camia. Bu hafta Orhun Ene Koçun röportajında belirttiği gibi, camia takımı olmak fark yaratmaya yetiyor. Bazen oyuncu yeterince hissetmese de, seyirci, camia onu başarıya itiveriyor. Sonra başardıkça, oyuncu da yaşanandan keyif almaya başlıyor. Bu bizler için büyük bir şans. Ama sadece seyretmekle olmaz, destek şart.

Geçen günlerde sessiz alınan bir kararla, evimizde Hapoel ile oynayacağımız Şampiyonlar Ligi maçı, önce ertelendi, sonra Bosna’da seyircisiz oynanmasına karar verildi. Mesela, buna kocaman bir şehir Bursa’dan kaç tepki geldi. Kocaman bir camia, bu haksız karara ne kadar sesini çıkarttı. Taraftar gurubu Teksas bildiri yayımladı, kaç kişi bu bildiriyi sosyal medyada paylaştı. Kaç kişi, FİBA yönetimine bu kararını protesto eden eylemde bulundu.

Euroleague kanımca asla tarafsız olmayan, genel olarak güçlünün yanında, garip bir organizasyon. Görüyorum ki, FİBA yönetiminde bir çok Türk yetkili olmasına rağmen, FİBA’da da durum aynı. Ve maalesef kimsenin sesi yeterince çıkmadığı için, en büyük gücü seyircisi olan bir takım bu hafta sessiz sedasız, ev sahibi olduğu maçı seyircisiz oynamak için Bosna’ya gidiyor. Spora siyaset sokan bu zihniyete yazıklar olsun… Ve kocaman bir camia olarak sessizce duran Bursasporlu bizlere de aynı şekilde, yazıklar olsun.

Bu hafta sonu Bursa derbisi var. İki taraf için de önemli bir maç. Tofaş son iki hafta maç kazanmaya başlasa da kötü bir gidişi var, doğrusu bu durum bu önemli maçı onlar için daha önemli hale getiriyor. Bursa derbileri beni hep mutlu etmektedir. Ne olursa olsun, tüm Türkiye’de saygı duyulan iki camia, aynı sahada mücadele edecek. Genel olarak büyük bir centilmenlik havasında geçiyor maçlar. Bakalım sonuç ne olacak. Bursa basketbolu kazansın. Zira “Birlikte Güçlüyüz”….