DUSAN ALİMPİJEVİC'E TEPKİ BÜYÜYOR!

Bu hafta sonu, ummadığımız bir maç oynadı Bursaspor. Ne atsak girmedi. İyiniyetli tüm çabamıza rağmen, olmadı. Basketbol böyle bir spor, olmadı mı olmuyor. Hakemler bildik görüntüler verdiler, bizi hiç şaşırtmıyorlar. Ben Serhan Kavut’un bu takımı bir an önce özgüvenine taşıyacağına inanıyorum. Ama bu yazımın konusu bu olmayacak.

Ayrıntılı bir maç analizi için masama oturmuşken, Maça giden Yönetici arkadaşlardan bir video geldi telefonuma. Zaten sonra da medya da paylaşılmaya başlandı.

Video da Bursaspor’un neredeyse 3 yıl Koçluğunu yapmış ve bu dönemde Bursaspor taraftarının gözbebeği olmuş Koçu Dusan Alimpijeviç, belli ki Bursaspor benchine doğru, alay edercesine konuşuyor, maçı da bırakmış, insanların çoğu Sırpça da bilmediğinden rahatça Sırpça küfürler ediyor, ve bunu hiç çekinmeden ve sanki maç yayını yokmuşçasına rahatça yapıyordu. Görüntülerde bir ara Dusan, çok acayip bir şey daha yapıyor: Edep yerlerini tutarak Bursaspor benchine konuşmaya devam ediyor. Bunu o kadar içten ve bilerek yapıyor ki, herkes şaşkın. Naklen yayınlanan bir maçta bu kadar fütursuzca tavırlar, işin artık çekilmez bir halde olduğunu tüm ülkeye göstermiştir.

Tablo maalesef de tam da böyle.

Bu yukarıda anlattığım videodaki görüntüye girmeyen dakikalarda, Dusan, Bursaspor’lu Yöneticilere, oyunculara devamlı küfürler etmiş. Sırpça küfrü bilenler anlatıyor.

Dusan Alimpijeviç, çok değil, daha geçen hafta Tofaş maçında saha içinde oturan iyi Bursaspor’lu olarak bildiğimiz Mehmet Gengörü’ye benchten sahanın ortasına kadar koşarak gelip, Sırpça bağırmıştı. Benchten Mehmet Ağabeye doğru  geldiğini bizzat gördük arkadaşlarla. Maç oynanırken oldu.Hepimiz şaşırdık. Cesarete bak dedik. Hakemler görmezden geldi. Sırpça bağırdığını da duydum ama anlamadığım için bir şey diyemiyorum.  Mehmet Ağabey, “ben de sırpça bilmiyorum, bilen arkadaşlar söyledi, bana doğru Sırpça küfrettiğini..”  diye anlatıyor, yaşanılanı.

Dusan’ın arka arkaya denk gelen Tofaş ve Bursaspor maçlarında spor sahası değil de savaş alanı imiş gibi sportmenliğe ve spor ahlakına yakışmayan bir çok davranışı ve sözlerine şahit olan spor kamuoyu, en son yukarıda açıkladığım videonun içeriğindeki tabloya da şahit olmuş oldu. Keşke olmasa ama görüntüler ortada

Taraftar neye kızıyordu, hatırlayalım. Dusan, para için gitti diyordu, ve kızgındı. Bu kızgınlıkta, aldatılmış olmanın da payı vardı. Taraftar duygusaldır. Para için bizi bıraktı gitti diyordu taraftar. Benim gibi bir çok Bursaspor’lu da, profesyonellikte duygusallığa yer yok, bu tip transferler olabilir diye düşünüyorduk.

Ama bu yukarıdaki videoda çizilen tablo, profesyonelliğin masada olmadığını, işin şahsileştirildiğini, Dusan’ın bir anlamda şımarıkça ve küstah bir hale evrildiğini, bunu da fütursuzca herkesin gözü önünde yapabildiğini bizlere göstermektedir.

Maçın gözlemcisinin Dusan’ın bu tavrını raporuna yazdığı söylenmektedir. Eğer böyle ise öncelikle Türkiye Basketbol Federasyonunun bu konuyu acilen gündemine alması gerekir.

Türkiye’de profesyonel olarak çalışan bir antrenörün, Türkiye’nin güzide bir kulübü ve milyonlarca taraftarı olan büyük bir camiasına yönelik edeple açıklanamayacak bu söylem ve  eylemlerinin bir daha kimsenin buna cesaret edemeyecek şekilde cezalandırılmasının sağlanması gerekir. Çünkü buna verilecek ceza, bundan sonra herkesin kendine çeki düzen vermesini sağlayacaktır.

Türkiye’nin en köklü Kulüplerinden biri olan Beşiktaş Kulübünün bu yaşananlara duyarsız kalmayacağını umuyoruz. Zira, Beşiktaş Kulübü bu hususta kendi içinde gerekli soruşturmayı yapıp, ilgili kim varsa cezalandırmaz ise, bu vebalin ve yükün altına onlar da girecektir.

Gelelim bu işin hukuk kısmına. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir muz Cumhuriyeti değildir. Burası bir Hukuk Devletidir. Eylemi yapanın antrenör, oyuncu, film yıldızı vs  olması hiç önemli değildir. TCK nun ilgili hükmü açıktır:

TCK md. 216/1 uyarınca, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Aynı maddenin 2. ve 3. fıkralarda düzenlenen halkın bir kesimini aşağılama ve dini değerleri aşağılama suçlarının cezaları ise, altı aydan bir yıla kadar hapis cezasıdır.

Kaldı ki bu eylemi tüm Türkiye çapında izlenilebilen bir naklen yayınlanan bir maçta yapıyor olmak suç işleme kastının ağırlığını ortaya koymaktadır.

Basında medyada rahatlıkla görülecek görüntüler incelenerek, Savcılık tarafından re’sen bile soruşturma başlatılabilir. Nitekim, Bursapor Kulübü de bu hususta hukuki yollara zaten başvuracağını açıklamıştır.

Türk toplumu, misafirperverdir. Misafiri bağrına basar. Nitekim ben Dusan Alimpijevic’in Bursa’da çalıştığı dönemlerde el üstünde tutulduğuna canlı şahidim. Ama misafirin edebi ile durması asıldır. Gelinen durum, kanımca Dusan Alimpijevic’in mesleki intiharıdır.  

Hiçbir aklı başında Kulüp, basına yansıyan bu edep dışı görüntüleri veren bir Koç’a takımını emanet etmeyecektir.

Bursaspor camiası da bu konunun takipçisi olacaktır. Beklentim, sahadaki ezeli rakibimiz olan Beşiktaş Camiasının da bu konuyu en akil şekilde değerlendirmesi ve gerekeni yapmasıdır.

Her konuda rehberimiz olan Atamızın dediği gibi “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim..” (Mustafa Kemal Atatürk)