BURSASPOR'UN KAPASİTESİ BU KADAR MI?

Ligin dibinde kazan kaynıyor, Bursaspor da kaynayan kazanın içinde kalmak için elinden geleni yapıyor.

Haftalardır yaşanan tablonun özeti bu.

Kaleci Deniz'in ekstra performansıyla cepte olan 3 puan avuçlarının içinden kaydı gitti Bursaspor'un.

Hakikaten yazık oldu.

DENİZ EKSTRA OYNADI

Hücumda ters ayaklı kanat oyuncularıyla maça ağırlığını koymaya çalışan Timsah, iyi de başladı. Tecrübeli rakibini ilk 10 dakikada zorladı, pozisyon buldu, aksiyonlar yarattı.

Ancak;

Kaçan pozisyonlar sonrası silkelenen konuk Afyonspor öyle fırsatlar yakaladı ki, kalede Deniz olmasa Bursaspor ilk yarıda havlu da atabilirdi.

Deniz mükemmel iş çıkardı, takımı ayakta tuttu.

Net bir şekilde 1 puan Deniz'e, kayıp iki puansa takıma ve teknik heyete yazar.

GERİYE YASLANMANIN BEDELİ

Bursaspor ikinci yarıda dengede tuttuğu maçı Furkan Emre Ünver'in golüyle tam kontrolüne almıştı ki; kaçan pozisyonlar, son yirmi dakikada rakibe çıkarılan davetiyeler malum sonu da hazırlamış oldu.

Tabii, rakibin golünde kaptan Enver Cenk Şahin'in oyundan çıkarken zamana oynaması, hakemin de normalde taça çıkan topta oyunu bitirmesi gerekirken, kahramanlığa soyunup ekstra oynatması da etken oldu.

30 saniyelik süreyi bahane diye yazacak değiliz ama, ortaya çıkan sonuçta etken mi, etken.

Bir de, rakipten bazı oyunculara kart çıkarmakta oldukça zorlandı.

Yani;

Bu ligin hakemi değil.

Bursaspor da deneme tahtası değil.

Sonuç olarak:

Tarsus, Isparta ve son olarak Afyonspor maçı.

İç sahadaki son dakika kayıplarının bedeli şimdilik 5 puan.

SORUN CEZA SAHASI İÇİNDE

Bursaspor'un en büyük sorunu haftalar geçmesine rağmen halen ceza sahası içerisinde sayısal olarak çoğalamaması ve yeterli üretkenliği yakalayamaması. Bir ay boyunca sadece buna çalışsa, dün en az 2-3 gol daha bulurdu Bursaspor.

İlaveten;

Bazı oyuncuların bireysel takıntılarından artık vazgeçmesi gerek. Özellikle kenardaki top kayıpları can sıkıcı bir vaziyet almış durumda.

GENÇ-YAŞLI DEĞİL LİGİN OYUNCUSU VARDIR

Mevcut kadro için genç-yaşlı ayrımı yapmak da bana artık tuhaf geliyor.

Vakıfköy, ülkede diğer alt yapılardan ayrı tutulan bir örnek olduğuna göre A Takım'a gelen oyuncu için yetersiz diye bir kavram olmamalı.

Bursaspor'un kapasitesi bu kadar mı?

Hele ki, ikinci ligde.

İşin aslı şu;

Genç-yaşlı değil de, ligin oyuncusu demek daha doğru olur. Yani, iş seviyede bitiyor. Oyuncu bu seviyede değilse, fatura oynayana değil oynatana kesilir.

Son bir not;

Çağatay'ı beklediğimden iyi buldum. Maç eksiğini hızlı kapatır ve bireysel oyun inadını da kırarsa 'faydalı olur' izlenimi verdi.